Tam 1700 yıl önce, bu gün;

Hz. İsa Peygamber ile, insanlığa gelen tevhit inancına dayalı İsevilik, İznik’te katledildi!

O gün ki, Roma Kralı Konstantin’in, daveti ile toplanan,

300 civarındaki piskoposun hemen, hemen çoğunun, Piskopos CordubalıHosius’un etkisinde kalmış. İskendiriye Papazı Arius'un itirazlarına rağmen, bu etkiden kurtulamamıştır.

Oysa Arius, “İsa tanrı değildir, yaratılmıştır, ölümlüdür” gerçeğini haykırmıştır.

Belli ki, Konstantin’in etki alanına girmiş, o günün,

“dinin adamları” değil, “din adamları” İsa’yı Allah’ın oğlu ilan etmişlerdir.

"Baba, oğul ve kutsal ruh" üçlemesi de, burada ortaya çıkmıştır.

Yani İznik’te günahların en büyüğü işlendi.

Ortaklaşa metne, hepsi imza koydular. Zulüm ve iftirada ittifak ettiler. İlk putperest haçlı ittifakı, dersek hiç yanlış olmaz.

Ve bu gün ki Hristiyanlığın temelini oluşturan, "İZNİK İNANCI" olarak bilinen amentüyü, ilan etmiş oldular. İşte o günden beri, Allah’ın dini olan İsevilik, ortadan kalktı, yerine Pagan Roma Krallığının hâkimiyetine girmiş olan, Hristiyanlık resmi dinini, icat ettiler. Ve o günden beri, bu doktrin üzerine bina edilen, din üzerine sistem kurup, kendilerine yeni din adamları yetişirdiler.

Misyonerlik faaliyetleri ile gittikleri her yere, bu dini yaymayı başardılar. Özellikle İslam’ın ulaşamadığı Afrika kıtasında devletlerde, kabilelerde çok etkili oldular.

Kenya Devlet başkanı KENYATTA,1953 yılında şu sözü söyledi.

“Avrupalılar geldiklerinde onların elinde İncil, bizim elimizde ise topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapatıp, dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda baktık ki İncil bizim, topraklarımız ise beyazların elindeydi.”

Roma, diğer tanrılarını ortadan kaldırdı. Yerine Hz. İsa’yı tanrı yaparak, yine yoluna pagan olarak devam etti. Bakın, nerdeyse bütün kiliseler doğuya bakar, neden?

Çünkü Pagan Roma’da en büyük tanrı güneştir. Güneşte doğudan doğar ve bunun için bu kiliselerin apsisleri doğuya bakar. Yani güneş tanrıya tapmaya devam ederler.

Hristiyan âleminin, dini-ruhani lideri Papa 14.Leo, bu gün İznik’e geliyor. Gelmesi normal, savunduğu dininin temeli burada atılmış. Bir anlamda kendi dinlerinin Kâbe’si, çıkış noktası İznik, 1700 gibi bir tarih, kendi kitlesine vereceği mesaj olarak kaçırılmayacak fırsat! Buyursunlar, gelsinler, misafir olarak gelir, misafir olarak giderler. Biz de ağırlarız, her misafir gibi, umduğunu değil, bulduğunu yer ve her turist gibi de, İznik'e döviz bırakır, gider!

Zaten aynı zamanda, dünya tarafından tanınan, ayrı bir devlet olan Vatikan’ın Devlet Başkanı, yani siyasi bir yanı da var. Onun içinde, devlet protokolü ile ağırlanır. Uluslararası anlaşmalarda, bu işler böyledir. Kendisi ilk olarak Ankara’ya gelmiş, resmi törenle karşılanmış, üzerine düşen vazifeleri harfiyen yapmış, Cumhurbaşkanımız tarafından da Resmi törenle karşılanmıştır.

Muhtemelen de, toplantıda daha çok İznik ziyareti değil, Gazze'de ki İsrail soykırımı ve Filistin’in devlet olma süreci, gündeme gelmiştir. İşin bu yanını, biz tahmin etmiş olalım. Kudüs, onlar içinde kutsal mekân neticede.

Karşı çıkmak, gelmesin demek, ne işi var demek abesle iştigaldir.

Bu davranış, ne hukuk devletine sığar, nede bizim inancımıza sığar!

Dinimiz İslam, her din sahibine, İslam’a saldırıp, hakaret etmedikçe istediği gibi yaşamasına izin verir ve onların ibadetlerine karışmaz.

Burada önemli olan makalemin başında belirtiğim gibi biz bu Hristiyanlık dininin, Allah‘tan Hz. İsa vasıtası ile gelen İsevilik, (Hz. İsa’yı Allah’ın kulu ve elçisi olarak bilmek ve öyle iman etmek) olmadığını, gerçek dinin İznik’te 325 Yılında Roma Kıralı Konstantin’in isteği üzerine, toplanan papazlarla, ortadan kaldırıldığını, yerine bu günkü anlayışın oluşturulduğunu, resmi seküler bir din olduğunu, her platformda söylemeliyiz!

Bunun yanı sırada, biz Müslüman âlemi olarak önce şu soruyu da sormamız gerek; -“Hristiyanlık gibi bir dinin hem ruhani hem de siyasi bir lideri olduğunu göre, göre;

Neden, biz Müslümanları bir çatı altında toplayan “Halifelik sistemi” yine bu topraklarda ilga edilmiş, hala mündemiç olduğu T.B.M.M. bünyesinin dışına çıkarılarak faaliyetini sürdürmemektedir? Hem de bu zamanda, Müslümanların tamda birlik ve beraberliğe muhtaç olduğu bu anda!“

Arius, ne mi oldu? Önce sürüldü, sonra feci bir şekilde zehirlenerek, şehit edildi!

Yüzyıllarca Arius'un adını, ağzına dahi alan çıkmadı.

Mesela ben, Papa’dan ne beklerim?

Bugün gelsin, İznik’te, 1.İznik Konsilinin yapıldığı yerde, 1700. yılında, bütün dünyaya şunu söylesin!

-“Allah birdir, O'ndan başka ilah yoktur,

Hz. İsa O’nun kulu ve elçisidir.”

Desin!

Onu kardeşim bilirim.

Selam, sevgi ve dua ile…